martes, 3 de febrero de 2009

Gazze Saldirisinin Anlami



(Asagidaki yazi 09 Ocak 2009 senesinde yayinlanmistir)




Napoleón Bonapart,” Uluslararasi anlasmazliklar,kargasalar dis politkalara yon vermemeli , tam tersi dis politikalar uluslararasi anlasmazliklari belirlemelidir demis zamaninda.



Bugun Israil’in Gazze Seridine yaptigi saldirilarin aciklamasi Napolyon’un deyisinin bir ozetidir. Israil’in dis politika stratejisi, Gazze saldirisinin yapilmasini ongormektedir.Yani, bir cok boyali basinda soylendigi gibi Israil’in dozajini kacirdigi askeri cevabi, Hamas’in salladigi bir kac roketli saldiri yuzunden degildir.

Israil gibi senenin hergunu guvenlik sorunu ile yatip kalkan bir ulkede, uzun yillara dayanan stratejiler cok oncesinden belirlenir. Ana hedefler belirlendikten sonra, A ve B, hatta C planlari masaya yatirilir. Ortadogu gibi, etnik, dini ve kulturel farkliligin her kilometrede degisdigi bir cografyada , ekonomik, askeri ,kulturel,dini , politik , mafya girift iliskileri , sosyal labaratuvarlarda toplum muhendislerince masaya yatirilip , nesterle lime lime edilir. Elde edilen sonuclar, suzgecden gecirilip uygulamaya sokulur.

Israil’in Gazze seridine saldirisini, olusan yeni durumu goz onunde bulundurarak, bir tepki saldirisi oldugunu , yani Hamas’in iptidai, ev yapimi, hedefinden cok farkli yerlere dusen, ayarsiz,kisa menzilli roket saldirilarina karsi cevap hakkini kullandigini dusunerek yaptigini varsayan var ise, buyuk bir yanilgi icindedir.Buna inanmak safdillikdir, illada inanmak isteyen varsa zaten bu savasta tarafdir.

Uzun zamandan sonra, yaklasik on gunden sonra Turkiye gazetelerini bugun tarama firsatim oldu. Dun , gazetelerde ne yorumlar yapildi bilemiyorum, bugun yapilanlar arasinda ,Gazze ile ilgili cok fazla yorum yazisi goremedim. Ergenekon davasindaki gelismeler , gundeme oturmus vaziyette.

Ergenekon ve Gazze saldirilari, birbiri ile iliskilidir.Oynanan oyunda iki farkli cephedir.Asil cephe, Israil’in odaklandigi plandir. Ergenekon benzeri cepheler , plan icerisindeki tum cevre ulkelerde , gerekli gorulen yerlerde acilmistir.

Israil, Gazze Seridinde actigi savasin kisa olmayacagini, ne kadar surecegini soyleyemeyecegini resmi agizlarindan soyledi. Ben size bu savasin ne kadar surecegini soyleyeyim: Asagi yukari bir AY.

Bunu neye dayanarak soyledigimide aciklayayim. Yaptigim ne bir analiz nede bir sentezin sonucu. Sadece, Israil’in 1996 senesinden itibaren devamli gelistirdigi, strateji raporlarinda soyleniyordu da ondan. Sonra oyle gizli kapakli, askeri sir’da degil.Isteyen bu soylemleri, yetkili agizlarin 2001-2007 arasinda yaptiklari demeclerde gorebilir. Bu soylemleri , ortada fol yok yumurta yokken, bazi gazetelerde gordugunuzde uzerinde durmadan geciyoruz, magazín haberlerine takiliyoruz. Ne anlama geldigini goremiyoruz. Resmi soylemler, satir aralarinda flu olup kayboluyor.

2005 senesinden itibaren sizlere usanmadan Iran’a karsi olasi bir saldiridan bahsettim durdum. Iran’a saldiri gerceklesmedi ama hic bir zamanda rafa kaldirilmadi.
Sadece zamani bekleniyor.

Bu saldirinin olabilecegini, daha sonraki yillarda, AB ve USA resmi sozculeri de dile getirdi. Bunu tekrar dile getirmemin sebebi, bugun merkez ve cevre ulkelrinde yasanan gelismelerin buyuk bir cogunlugu bir stratejinin yansimalaridir. Bu Anglo-Amerikan planinin adida Buyuk Ortadogu Projesidir.Israil, bu planin on cephesindeki savascisidir. Iran ise hedefdeki en onemli lokmadir.
Bu projenin askeri ittifakanin adida , NATO’dur. Amerika, UK, Almanya ve Fransa bu ittifakin agir toplaridir. USA ve AB arasinda zaman zaman farkliliklar yasanmis olsada 2005 senesinden itibaren buyuk bir uyum icerinde NATO’ya sarilmistirlar.

NATO ve Israil , onumuzdeki kisa zaman dilimi icerisinde , Ortadogu’da, ozellikle
Iran ve Suriye acmazlarinda onemli gorevler alacaktir.

Turkiye’ye gelince, NATO uyesi olmasinin yaninda Israil’le ikili stratejik anlasmasi vardir.Bunun ayrintilarini, daha once burada yazmisdim.Israil ve Turkiye, su an icin Dogu Akdeniz bolgesinde en onemli iki kolluk kuvvetidir.


Israil’in Gazze harekatinin asagi yukari BIR AY surecegini soyledim.Bir adim daha atayim, harekat tamamlandiginda, NATO askerleri Gazze seridine ve Bati Seria’ya , ateskes sartlarini takip etmekle gorevli olarak sokulacaktir.Bunu neye dayanarak iddia mi ediyorum.Cok basit, hazirlanan senaryolarda bu ongoruluyor.
Israil’in Gazze seridine saldirisindan once, hapishanelerindeki 200 Fetih orgutu elemanini serbest biraktigini soylemistim.Bunu baris sartlarini saglamak icin degil, Mahmut Abbas’in konumunu, Hamas’a karsi kuvvetlendirmek icin yaptigini soylemistim. Amac, Hamas’i izole etmek, eritmek.Bunu yaparkende de Filistin Kurtulus Orgutunun, Misir’in,S.Arabistanin destegini aldi. Cunku, Hamas sii idi, Iran’in nufuzu altinda idi.Misir ve S.Arabistan’da , bolgede Iran nufuzunun, Sii etkisinin artmasini kendi menfaatlerine aykiri goruyordu. Hep birlikte, Gazze Serid’ini abluka altina aldilar, Gazze’yi acliga, yoksulluga mahkum ederek , buyuk bir toplama kampina donusturduler. Oysa Hamas, rengi ne olursa olsun Filistinlilerin oylari ile demokratik secimleri kazanmis bir parti idi.

Hamas’in dunya goruslerine sempati duydugumu soyleyemem. Ama bu, S.Arabistan, Misir yada diger arap devletlerinin iki yuzlu politikalarini elestirmeme engel degildir. Gazze seridine sikistirilmis, olume mahkum edilen sucsuz Filistinlilerin, bu buyuk oyunda heba edilmesini protesto étmeme engel, hic degildir. Kaldiki ,Filistinlilerin buyuk cogunlugu demokratik secimlerde Hamas’i iktidara getirmistir.
Olay Insanlik dramidir, etikdir, partiler ustudur. Oyle gorulmelidir.

Ortadogu’da Israil-Filistin baris gorusmeleri her nedense , USA’nin buyuk bir tezgahi sahneye koymasindan hemen once icat edilir.
1991 ilk Irak savasindan hemen once, Oslo baris gorusmeleri duzenlenmistir. Ikinci Irak savasindan hemen once 2002-2003’de, Annapolis Arap- Israil baris gorusmeleri tezgahlanmistir. Bu planin raportor’u Suudi Arabistan gozukmekle birlikte, bu plan Anglo-Amerikan ittifakinca kendisine dikte ettirilmistir.
Amac, Irak savaslarinin, Arap ulkelerinde yaratacagi hosnutsuzlugu bertaraf edebilmektir.Filistin sorunu, tum Islam ulkelerinde, sempati ile desteklenmektedir.Bu yonde baris gorusmelerinin baslatilmasi , bu ulkelerde olumlu kamuoyu yaratmaktadir.

USA ve Israil, Hamas’in secimleri kazanacagini ongoruyordu.O yuzden , HAMAs’in zayiflatilmasi adina, Mahmut Abbas’li Filistin yonetimine tum destegini verdi. Hamas’i Gazze seridine sikistirdi.El Fetih orgutunun , Hamas militanlarina karsi savasmasini tesvik etti. Bir cok El Fetih militaninin, Israil kodeslerinden serbest birakilmasi karsisinda, demir yumruk Muhammet Dahlan’dan(US tungemerali Keith Dayton’in kontrolunde), Hamas’in roketlerini susturmasi istendi. Buna karsilik Hamas’in tek hamlesi, Filistinlilerin birligi cagrisini savunmasi idi.

Secilmis hukumet Hamas’i diplomatik olarak tranimayan Suudi Arabistan, duruma yeniden bir ayar vermek icin, Mekke anlasmasina Hamas’i davet etti.Bu anlasmanin sonucunda, Hamas ve El Fetih’in ortak hukmet yonetimi kabul edildi. Tek secilmis hukumet Hamas, bu anlasma ile kandirilmis oldu.Muhammed Dahlan’in hamlesi ile el Fetih hukumetten cekildi. Mahmud Abbas’li El fetih bati seria’yi yonetirken, Basbkan Haniye ve Hamas, Gazze’nin yonetmeye basladi.
El fetih ve Hamas, arasinda ic catismalar basladigi gibi, Abbas Bati seria’daki Filistin yonetiminin , Filistin Halkinin tek temsilcisi oldugunu dunyaya gecdi.USA, AB ve Israil tarafindan da bu boyle kabul edildi.

Yeni Ortadogu Projesi, Sarkozy’nin Akdeniz Birligi inisiyatifi, S.Arabistan’in 2002 Annapolis arap inisiyatiflerinin hepsinin tek ortak yani, Arap ekonomilerinin Israil ekonomisi ile entegre olmasidir. Ayni plan, tekrar tekrar isitilip sunulmaktadir.

Gazze seridine NATO yada benzeri askeri gucler yerlestirilecektir.2002 Annapolis baris gorusmelerinde boyle istenmistir.2004 senesinde, Fransa Disisleri bakani, Dominique de Villepin, Gazze seridine yabanci askerlerin sevkedilmesini,ikinci baris gorusmelerinin devami icin on gormustur. Gazze seridine , AB yada OTAN guclerinin sokulmasi istenmektedir, ayni Lubnan’da yapildigi gibi.

Israi’in 2006 Lubnan harekatini inceleyen gorus yazimi burada paylasmistim.Her gecen gun, dunya basinindan takip ettigimiz kadari ile Israil’in Lubnan harekatinin , iki askerin kacirilmasi nedeni ile degil, Israil, USA ve NATO’nun daha onceden senaryoladigi bir plan oldugu ortaya cimaktadir. Israil, Lubnan’i kuzeyden guneye, beklenenin cok ustunde birtepki ile tum alt yapisini bombalarken, ayni gunlerde Gazze seridinde de harekata baslamistir. Bu harekatlarin sonucunda, Lubnan-Israil sinirinda, Hizbullah’in katyusa menzilleri goz onune alinarak tampón bir bolge olusturulmus, bu bolgeye de AB-NATO gucleri yerlestirilmistir.Ayni amac, Filistin bolgeleri icinde uygulanacaktir.

Aslinda, Lubnan savasindan USA’nin beklentileri savasin bolgesel bir savasa donusmesi iken, Israil’in Suriye’ye karsi pasif davranisi bunun bolgeye Iran’a yayilmasini onlemistir.USA diplomatlari, BM’de Israil’e karsi karar alinmasini baltayarak, Israil’e, Suriye’ye saldirabilmesi icin zaman kazanmaya calismislardir.Israil, bunlara ragmen, bu adimi atamamistir. Lubnan’in altyapisini yokederek ve guney lubnan’a 3 milyon “Cluster Bomb” yagdirarak( Cluster bombalar, kucuk mayinlardan olusmus bir bomba gibidir. Genis bir alana yayilan ,kara mayinlari gibi isler, amac daha genis bir ortadogu svasinda Hizbullah’in Israil’e hareketeini engellemekdir) geri cekilmistir.
Amerikalilar,Israil’e bu yuzden kizgindirlar.Bu yorumlar gazetelerde aciklandi.

Israil, uzun zamandir NATO’ya yada AB’ne tam uye olabilmeyi stratejik bir gol olarak gormustur.Bunu dile getiren Avigdor Lieberman’dir.
2006 senesinde , Israil Stratejik Isler Bakani ve basbakan yardimcisi , Avigdor Lieberman, NATO baris gucu askerlerinin ,Israil’in Lubnan ve Gazze Seridi harekatindan hemen sonra , Gazze Seridine yerlestirilmelerini solemistir. Hatta, Condoleezza Rice ve US akerlerinin onunde, 30.000 NATO askerinin Gazze’ye yerlesmesi gerektigini israrla bildirmistir.

2007 senesi martinda, Israil savunma bakani, Amir Peretz,Israil askerlerinin Gazze’de askeri operasyon gerceklestirmesi icin musaadesi oldugunu aciklamistir.

Avigdor Liebermann, 1 ocak 2007 Haaretz gazetesinde soylendigine gore, Suriye ve Iran’a karsi yapilacak harekatin ayrintilarini US ve NATO birimleri ile ele almistir.Israil’in NATO ile stratejik anlasmalari mevcuttur.Turkiye ile de mevcuttur.Turkiye, USA ve Israil , Dogu akdenizde ortak harekatlar gerceklestirmektedir. Israil-Turkiye cok yonlu aanlasmasinin askeri isbirligini, daha once bu gruba gondermistim.
Genis capli bir ortadogusavasinda, Turkiye hem NATO hemde Israil isbirligi anlasmasi geregi, bu savasin tarafi olur.Bu savas kendi rizasinin disinda gelisse bile. Boyle bir durumda, kendi savasi olmamasina ragmen, savasdan yarali ve gucsuz cikabilir.

2007 senesinin sonlarinda Israil , USA, AB ve NATO’dan Iran saldirisina karsi “yesil isik”yandigini iddia ediyordu.

Aslinda , Israil’in Lubnan’da duraksamasi sonucu gerceklesmeyen Iran-Suriye savasi , 2006’da Israil tarafindan ekim aylarinda gerceklestirilecekdi.Israil’in baslatacagi Iran-Suriye savasi sadece bati basinlarindan degil bizzat Suriye ve Ortadogu basinlarinda bekleniyordu. Hala onumde duran, 11 Ekim tarihli aciklamaya gore, Suriye sivil savunma ve yedekleri seferberlige cagirmisti. 9 Ekim’de Suriye savunma bakani Gen.Hasan Turkmeni silahli kuvetlerine herhangi bir saldiriya karsi hazirolun emri verdi.Devlet ve askeri hastahaneler teyakkuz durumuna gecirildi.Genel Kurmay Baskani, Suriye’nin kendisine yoneltilecek herhangi bi saldiriyi puskurtmeye asir oldugunu acikladi.Diger bir demec ayni tarihlerde Baskan Basar Esad tarafindan, Tunus gunlukgazetesi Al-shorouk’a verildi.Buna gore Esad , Israil ve USA’nin Iran’a saldiracagi teziuzerinde calisdigini ifade etti.

Bu olasi saldiriyi bekleyenler arasinda ,Pakistan Askeri Istihbarat sefi (ISI) Gen.Hamit Gul’de vardi. Hamit Gul, 8agustos’da Pakistan Tribune verdigi demecde, USA ve Israil’in , Iran ve Suriye’ye Ekim’de saldiracagini iddia etti.Ayrica, Iran ve Suriye’den sonra siranin S.Arabistan ve Pakistan’a gelecegini de ekledi.

Buna benzer onlarca siyaset ve diplomasi uzmanlari bu yonde gorus bildirdiler.

Hazirán 2007’de Avigdor Liebeman ve Irsail ust duzey askeri uzmanlari, Bruksel’de NATO ile ust duzeyde toplantilar yaptilar. YediothAhronoth, 28 Haziran, Ronny Sofer’a gore bu toplantida NATO askerlerinin Gazze seridine yerlestirilmesi ele alinmistir.Bu toplantiya NATO adina, Genel sekreter yardimcisi Italyan Alessandro Minuto Rizzo katilmistir. Ayrica, Iran’in hava saldirasina karsilik Israil savunma gucunun artirilmasi ve Iran ¡a karsi istihbarat palasiminin derinlestirilmesi anlasmalari ele alinmistir.

Avigdor Lieberman, Israil’e donusunde Israil askeri radyosuna, US, AB ve NATO’nun Israil’e Iran’a saldiri konusunda yesil isik yaktigini aciklamistir.(Azeri Press Agency ,11temmuz 2007. Lieberman Moldavya’da dogmus olmasina ragmen uzun yillar Baku’de bulnmustur.)

Bakin AB’nin dis isleri sozcusu ve guvenlik sefi, Ispanyol “Sosyalistcik” Javier Solana ,2007’de Alman Der Tagasspiegel’e su aciklamayi yapti. “Iran zor bir ulke, Israil’in ,Iran’i dengeleyecek(mucadele edecek) guce sahip olmadigi goruluyor”
(Original ifadesi : “Iran is complicated country and it doesn’t seem that Israil has the power to counter – challenge- it.”

AB birligi olasi bir catismada, Israil’in yaninda saf tutacagini resmi agizlardan soylemektedir.Bunu kamuoyunu buna alistirma adina yapmaktadir. AB,US ve NATO resmi agizlarindan, Lieberman ustu kapali bu guvence verilmistir.Lieberman, bu guclerin, Israil’in Iran’a saldirmasi durumunda, yardimina kosacaklarini ima ettigini Israil Ordu radyosunda duyurmustur.

Uzmanlar, Israil’in tek basina, cok hevesli olmasina ragmen, Iran ile bas edemeyecegine inanmaktadir.Askeri acidan, Iran ,Israil’e ustunluk saglamaktadir.Israil, Iran’a genis bir savasin baslamasina neden olacak hava saldirisini yapabilecekdir.Ama bu savasi devem ettirecek gucden yoksundur.Iran, gerek direk gerekse bolgedeki nufuzu sayesinde Israil’i vurabilecek askere gucu sahiptir.
Avigdor Lieberman, Iran saldirisindan hemen sonra US,AB ve NATO’nun Israilin yardimina derhal gelecegini teyit etmekdedir.NATO erken uyari sistemi kumandani, gen.Axel Tuttelman , Israil askerlerine Iranlilara karsi devreye gireceginin garantisini vermistir.

Iran’in elimine edilmesi Anglo-American planidir.Ancak, savasi baslatacak politik gucleri yoktur.Kamuoyunu buna ikna etmesi oldukca gucdur. Israil’in bunu baslatmasi ve batinin buna sonradan dahil olmasi daha kolaydir.Kamuoyuna saldirgan Iran karsisinda Israil’lilerin yasama hakki oldugunu ve savunulmasi gerektigi empoze edilecektir. Kamuoyunun yonlendirilmesi, psikolojik savas yada desinformasyon , gorsel basin araciligi ile oldukca kolay bir istir. Iran’in nukller silah sahip olmak istedigi, yada Saddam’in kitlesel imha silahlari oldugu , ne tehlikeli oldugu yalani dunyaya savas sebebi olarak lanse edilmedimi?

Bunu subat 2008’de , Norman Podhoretz aynen bu sekilde aciklamis.Podhoretz Bush idaresinin dis política uzmanlarindan biri.

Anthony Cordesman’in bir calismasina dayanarak, bu Podhoretz Israil’in Arab komssularinida elimine etmesi gerektigi tezini one surmus.Podhoretz’in sozleri aynen soyle:

“ In the grisly scenario Cordesman draws, tens of millions would indeed die, but israel-despite the decimation of its civilian population and the destruction of its major cities-would survive, even if just barely, as a funcioning society.Not so Iran, and not its ‘ key Arab(neighbours),’ particularly Egypt and Syria, which Cordesman thinks Israel would also have to target in order to ensure that no other power can capitalize on an Iranian strike.Furthermore, Israel might be driven in desperation to go after the oil wells, refinerie, and ports in the persian Gulf”.

Ocak 2008’de Bush, Sarkozy ve NATO genel sekreteri Jacob de Hopo Scheffer, korfeze ziyeretlerde bulundular. NATO, korfezde Iran’in kontrol edilmesinde calisabilecegini ifade etti.

Sarkozy, Le Nouvel Observateur’a Aralik2007’de , Israil’in Iran’a saldirmasi, US’in Iran’a saldirmasindan daha kuvvetli bir ihtimaldir demis.Hizbullah’in
Karizmatik lideri, genel sekreteri Hasan Nasrallah, Tel Aviv’i bu yonde uyardi.
Iran savunma bakani, Amiral Ali Samgani, 2004 senesinde Israil’in saldirmasi durumunda, Iran’in USA ‘ya karsi cephe acaccigini bildirdi.Hizbullah, Israil’in arkasinda USA’nin yeni ortadogu planlari oldugunu soyluyor.

Israil’in Gazze seruveni, bugunun sartlarinda ortaya cikmamistir.Israil, bu harekata “Dokme Kursun” operasyonu adini verdi(Ingilizcesi Cast Lead),aslinda operasyonun original adi “ Operation Justified vengeance” dir. Planin babasi, Meir Dagan’dir.Dagan, Sharon’un eski silah arkadasi olan emekli bir generaldir, suan da Mossad’in basindadir.
Plan,2001 senesinde Sharon hukumeti tarafindan hazirlatilmistir. Dagan planinda, planin uygulanabilmesi icin once Yasar Arafat’in elimine edilmesi gerekmektedir. Bu plan, Gazze seridinde 30.000 Israil askeri ile kanli ve buyuk bir harekat sunmustur.

Bu yuzden, bugun uygulanan Israil siddeti, bu planin rotus edilmis halidir.

Gazze seridi ile Ergenekon davasi arasinda iliski kurarken, buyuk planin birer parcalari olmasina olan inancimdan dolayi o baglantiyi kurdum. Ayni sebeple, Gurcistan’daki gelismeler, yada Afganistan’daki, Pakistandaki, hatta Bombay’daki gelismeler karsisinda Ergenekon davsi arasinda iliski kurabilmekteyim. Guneydogu Anadolu, PKK, Kuzey Irak , Kurt iliskileride , Ergenekon davasinin tanjantidir, teyetindedir.

Israil’in PJAK (PKK)yi destekledigini , Kuzey Irak’da 2400 israilli askeri uzmaninin bulundugunu, Ardan Zenturk, 11eylul2007 senesinde , Star gazetesinde yazdi.O makalesinde , bir paragrafinda soyle diyor Zenturk:

“Boylece , Guney Lubnan ve Filistin’in Gazze Serid’inden sonra Kuzey Irak’da, Mesut Barzani-Celal talaban ikilisinin ‘ var olmak il teslim olmayi birbirine karistiran’ politikalari nedeniyle cok boyutlu ve kanli denklemin icine cekilmistir.” diyor.

Kastettigi, Iran-Israil,US mucadelesinin yeni cephesi Kuzey Irak olmustur.Lieberman, PJAK (PKK)’a gelismis silah sistemlerini verdigini acikladi.
PKK’nin eline gecen bu modern silahlarin adresinin Israil oldugunu teyit etmis oldu.Iran, Kuzey Irak’in giderek Israil’in nufuzuna gectigini bagimakta.Eger, gerekirse Kuzey Irak’i Lubnan’a dondureceginin sinyallerini de gondermekte.

Ortaasya- Ortadogu ekseninde, bir cok cephenin ortasinda yer alan Turkiye, elbette bu oyunlarin etki alanindadir. Cok denklemli, cok girft iliski-cikar yumagi, Turkiye’nin gundemini mesguledecektir. Elbete Turkiyenin, kendi tarihsel, sosyo-politik bilesenleri, Turkiye gundeminde sahne alacak. Tehlikeli olan, bizim disimizdaki dinamiklerin, oynanan buyuk oyunda avantajli duruma gecebilmek icin, Turkiye’yi kendi yanina cekmek ugrasilari olacakdir. Turkiye,bu buyuk oyunda onemli bir oyuncudur. Hatta, sunuda soyleyebiliriz, Turkiye’nin taraf oldugu cephe bu oyunun kazani olabilecektir. Bulanik gunlerden gecmekteyiz, Turkiye’yi bir sis perdési kaplamis durumda. Kimlikler, birbirine karistirilmkta.Akillar bulandirilmakta. Silahli Kuvvetlerde, deisik kimlikler genel Kurmay seviyesine kadar cikdi.Ornek olsun diye soyluyorum, Gen.Buyukanit ile Gen.Isik Kosaner’in gorusleri tek tip degildir. Ozellikle Israil ittifakinda gecmisde ayri dusmuslerdir.Gen.Isik Kosaner, iki yilda bir duzenlenen Israil-Turkiye askeri gorusmelerine katilmayi reddeden bir subaydir.Turkiye’nin cikarinin bu yonde olmadigini savunmaktadir.2013 senesinde, Genel Kurmay baskani olmasi beklenmesine ragmen, buyuk birihtimalle onlem alinip emekliye sevkedilecegine inancim var. Yanlis anlasilmasini onlemek icin, her iki subayda Turkiye’nin cikarlarini her seyden once tutmaktadir.Ancak bunun farkli yollardan elde edilebilecegine inanmislardir.

Turkiye’nin kendi politik ,etnik, farkliliklari avantaj olmasi gerekirken, dezavantaja donusturulmektedir. Ekonomiside cok kirilgandir.Dis tehdidlere, bu istikrarsiz ortamda karsi koyacak ekonomik gucu yokdur. Ornegin, istesede Kuzey Irak’a yapacagi genis capli bir operasyonun altindan kalkacak ekonomik saglamligi yoktur.Ipler disardadir, Turkiye’yi istediklerinde tehdid edebilmektedirler.Bu tehdid cogu zaman dost diye tanidigimiz ulkelerden gelmektedir. Turkiye’nin en ihtiyaci olan sey , ic istikrarini saglayabilmesi, farkliliklarini asabilmesi, ve ekonmik seferberlik ilan etmesidir. Ancak,bu hali hazirdaki tek kutuplu kuresel sistemin carki icerisinde oldukca zor bir durumdur.
Belki, derin bir kirilmanin arkasindan bunun saglanabilmesi ihtimali cok daha fazla olacaktir.

Diger ihtimal , yayilmaci olmayan ulus-devletler birliginin , kureselci emperyalist gucleri dengeleyecek yada geri adim attiracak kadar bir guce ulasmasinda olacakdir.

Yada , gemileri yakip Alexandr Dugin’ci olacagiz.Yani Avrasyaci olacagiz, avrasya guc birligine girecegiz.

Butun cozumler, hayaller kadar uzak ve utopik gorunuyor.....

Selamlar,

Ergun Citlak

No hay comentarios:

Publicar un comentario